12 Mayıs 2014 Pazartesi

Kayıp Hayalleriyle Hasan Ali Toptaş



    Ne zamandır merak ettiğim Kayıp Hayaller Kitabı ve Hasan Ali Toptaş. Yazarın okuduğum ilk romanı olması sebebiyle çok hızlı bir giriş yaparak baya bir yol kat ettim ama devamında biraz mesafeyi açarak ve zorlayarak bitirebildim. Nedeni ise bir yerden sonra hikayenin sonunu merak etmiyor oluşunuz. Benim açımdan Kevser'in hikayesi ve belki de çok sıradan bir hikaye; bir çok yerde olduğu gibi ezilen, sömürülen ve erkeklerin acizliği yüzünden hayatı altüst olan kadının hikayesi, öte yandan Hasan 'ın kurmaca düş dünyası.Nerden bakarsak bakalım hüzünden başka birşey yaşatmadı bu kitap bana ve içimi acıttı.

    Diğer taraftan ise bu romandan burada bahsetmek isteyişimin asıl sebebi Hasan Ali Toptaş'ın büyüleyici anlatımı. Muhteşem ruhsal ve fiziksel betimlemeler ... Yazıyı kalabalık yapmak adına burada alıntı yapmayacağım, okumanız gerekecek :) Anlatılan herşey gözlerinizin önünde öylesine canlanıyor ve hissedilir oluyor ki. Romanın bu derece etkileyici olması sözcüklerin ustaca bir araya getirilişindedir belki de.

     Demem o ki Hasan Ali Toptaş okumaya devam :)




7 Mayıs 2014 Çarşamba

blue jasmine



       Woody Allen nedendir bilmem itici bulduğum adamlardan biri; fakat bu durum onun filmlerini sevmeme engel olmuyor.Blue Jasmine de sevdiklerimden biri; Cate Blanchett faktörünü ve film içerisinde ki müzik ziyafetini de unutmamak gerek tabi...