"birisi, kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye
açılıveriyor ve oluk oluk kanama başlıyor yeniden… birine teslim
olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde
kalıveriyor. o yüzden değil mi, içimizi tutmalarımız, birine teslim
olmaktan korkmalarımız, ortalıkta tedirgin ve gergin dolanmalarımız?
-anlatsam mı, anlatmasam mı?- kararsızlığımız, -bu sevgi beni acıtır
mı?- kuşkularımız…"
Gabriel Garcia Marquez
yaralar...kapanması ya çok zor ya da pek mümkün olmayanlar...ama insan o hale de alışıp normal kabul edebiliyor ve hayatını şekillendirebiliyor...insanız ve güçlü olmak fıtratımızda var...
YanıtlaSilfıtrat !!! ah bu fıtratımıza ne kadar çok sığdırıyoruz böyle...
SilNe kadar biz gibi cümleler, derinden hissettiklerimiz... Teşekkürler... Sevgiler...
YanıtlaSilhissedilir oluşunun sebebi yalın, sıradan....Sevgiler
SilAh o kaygılar/kuşkular yer bitirir, kendi kendine savaş açar üstüne kendi yaralarınj oluşturur...
YanıtlaSilNeyse, işte böyle..
herkesin farklı dozda yaşadığı ama mutlaka yaşadıkları :)
SilMerhaba blogunuzu yeni keşfettim ve takibe aldım ben de bloguma beklerim sevgiler :)
YanıtlaSilmakyajtavsiyem.blogspot.com.tr
Ah bu korkular..
YanıtlaSilayağımızı prangalatıyor resmen, gidemiyoruz; kalıyoruz olduğumuz yerde devamlı..
devamlı ve maalesef ki :)
SilMarquez demişse en doğrusunu, en güzelini demiştir...
YanıtlaSilkesinlikle....
Sil