Doğrusu geçen sene şehir tiyatrolarında ki yönetmelik değişikliğiyle birlikte gelen oyuncu kadrosundaki ve yönetimdeki istifalar nedeni ile bu sezon, oyunlar konusunda beklentim düşüktü; ancak halen kurum bünyesinde oyun sahneye koyan Engin Alkan, Orhan Alkaya ve Arif Akkaya gibi yönetmenler ve birçok fire verilmesine rağmen izlemeye doyamadığım oyuncular varken; sahnelenen oyunları izlememek emeğe saygısızlık olurdu benim açımdan. Bu nedenle Ekim ayı içerisinde yeni sezon oyunlarından üçünü izleyerek sezona güzel bir giriş yapmış oldum.
Bunlardan ilki Emıle Fabre tarafından yazılan, yönetmenliğini Engin Alkan'ın yaptığı aile içi çıkar çatışmalarını konu alan Çürük Temel;
İkincisi Orhan Alkaya yönetmenliğindeki William Luce tarafından ABD'li ünlü oyun yazarı ve aktivisti Lillian Hellman'ın otobiyografik romanlarından oluşturarak yazdığı ve hayatını konu alan Lillian ;
Üçüncüsü ve asıl bahsetmek istediğim oyun On İki Öfkeli Adam idi. Reginald Rose tarafından yazılan oyunun yönetmenliğini Arif Akkaya üstlenmiş. Oyun babasının cinayetiyle suçlanan bir gencin yargılandığı davada görev alan oniki jüri üyesinin duruşma sonrası karar aşamasında yakın zamanda ülke gündemimizde de tartışma konusu olan ''makul şüphe'' kavramını da irdeleyerek adaleti, birbirlerini ve belki de birbirleri üzerinden bizlerin olaylar karşısında ki tutumunu, önyargılarımızı, önümüze sunulanı nasıl da sorgulamadan kabul ettiğimizi, bazen küçük ayrıntıların insan hayatında ne gibi büyük değişikliklere sebep olabileceğini gözler önüne seriyor.1961 yılında yazılan eser televizyon uyarlamasıyla Emmy ödülü kazanmış, 1957 yılında ki film uyarlamasıyla da Oscar'a aday gösterilmiş. Benim açımdan yeni sezonun en vurucu ve kaçırılmaması gereken oyunlardan biri. Tavsiye edilesi....